Erdoğan düşerse vatan düşer

fiogf49gjkf0d

Erdoğan düşerse vatan düşer

15 Temmuz gecesi milletimiz Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimine karşı omuz omuza mücadele verdi. Yaşanan olaylarda 173’ü sivil 240 şehit verdik. Kimisi yaşananlara tiyatro dedi kimisi ise vatan için göğsünü siper etti. Yaşanan mücadele de sivil toplum kuruluşlarının vatandaşı organize ederek meydanlara davet etmesi o gecenin seyrini değiştiren önemli etmenlerden biriydi. Asker görünümlü teröristlerin yaptığı darbe girişimine karşı dik bir duruş sergileyen ve vatandaşı olayların yaşandığı ilk andan itibaren meydanlara davet ederek, direnişi organize eden sivil toplum kuruluşlarından biri olan Rize Dernekler Federasyonu (RİDEF) Genel Başkanı Recep Albayrak ile yaşananlar hakkında konuştuk.

15 Temmuz gecesi darbe girişiminden nasıl haberdar oldunuz? Olayı duyduğunuz anda hissettikleriniz ve yaşadıklarınız üzerine neler söyleyebilirsiniz?

15 Temmuz akşamı Rize’deydim. Darbe girişimini televizyon aracılığı ile duydum. 48 yaşındayım o an çok büyük bir korku hissettim. Vatanın, milletin ve milli iradenin akıbetinin belirsizliği nedeniyleydi bu korkum. O anda bir sivil toplum kuruluşu olarak bizler neler yapabiliriz, nasıl bir tavır takınabiliriz şeklinde arkadaşlarımızla birlikte istişare ettik.

Milletimizin yanında olma vakti

Whatsapp gruplarımızdan, mail grubumuzdan ve federasyon sosyal medya hesaplarımızdan olayı hemen duyurduk. Henüz Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir açıklaması olmamasıyla birlikte, Başbakanımız Binali Yıldırım’ın açıklamaları, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci’nin açıklamaları üzerine hain darbe girişimine karşı, demokrasimize sahip çıkmak için tüm üyelerimizi meydanlara davet ettik. “Milletimizin yanında olma vakti, Allah yar ve yardımcımız olsun” diye ilk mesajlarımızı bu şekilde attık ve vatandaşlarımızı meydanlara davet ettik.

15 Temmuz milat olarak kabul edilmeli. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarına düşen görevler nelerdir?

15 Temmuz’un bir milat olması gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları için de bir milat olmalı ve herkesin stratejik planlarını yaparak yaşadıklarımızdan yola çıkarak yapılanmalarını değiştirmeleri gerekiyor. STK’lar olarak bundan sonra ki süreçte bizlere önemli rol düşmektedir. İnsan yetiştirme, milli ve manevi değerlerimizi anlatarak gençlerimizi bilinçlendirme noktasında önemli adımlar atmalı, bu süreci iyi değerlendirmeliyiz.

Eski alışkanlıklarımızdan vazgeçmeliyiz

Sadece STK’lar değil aynı zamanda, kamu kuruluşlarının, özel şirketlerin, spor camiasının bu konudaki çalışmaları da çok önemli. Eski alışkanlıklarından vazgeçip, artık Türkiye’de bir daha böyle bir şey yaşanmaması için, STK’lar olarak bizler ve kamuya hizmet eden diğer kuruluşların, insan yetiştirme odaklı, nasıl bu süreçte yer alabileceğini belirlemesi gerekiyor. RİDEF olarak bizlerde, bu yaşadıklarımızdan yola çıkarak yeni planlamalar, vizyon ve misyon düzenlemeleri içerisine gireceğiz.

15 Temmuz darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın milleti meydanlara davet etmesi ve olaylar karşısındaki duruşu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kendimizi Cumhurbaşkanımızın yerine koyalım; ailenizle Marmaris’te tatildesiniz ve “Ülkede darbe oluyor” diye enişteniz haber veriyor. Devletinizin bütün milli unsurlarına saldırı düzenleniyor; köprü kapatılmış, Ankara’nın kritik noktaları ele geçirilmeye çalışılıyor, havalimanlarında sıra sıra tanklar bekliyor, meclis bombalanıyor ve sivil, suçsuz vatandaşların üzerine haince ateş ediliyor.

Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun

Bunun haberini alan Cumhurbaşkanımızın o an ki düşüncelerini ve yaşadıklarını düşünerek empati kurmamız gerekiyor. Nitekim Cumhurbaşkanımız soğukkanlılığını koruyarak, devletine ve milletine sahip çıkmak için milletini meydanlara davet etmeseydi eğer şu an ki durum çok farklıydı. Cumhurbaşkanımız lider olarak bu toplumda en geç yatan ama en erken kalkan bir liderdir. Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan yaşanan bu olaylar karşısındaki dik duruşundan dolayı Allah razı olsun.

Geçmiş tarihimizdeki darbelere baktığımızda, bugün yaşadığımız darbe girişimi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Eğer bu olayı anlamak istiyorsak geçmişi iyi irdelememiz gerekiyor. İkinci Abdülhamid Han döneminin iyi irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bizler ikinci Abdülhamid dönemini iyi anlayabilmiş olsaydık bugün yaşananları, ortaya konan senaryoları daha iyi anlayabilirdik. Geçmişte 33 yıl boyunca Abdülhamid Han’ın ve devletin tüm milli unsurlarına yapılan saldırlar ne ise bugün yaşananlarda zaman, mekân, mefhum farklı olmasına rağmen nitelik ve nicelik bakımından aynıdır.

Liderler düşerse devlet de düşer

O gün küresel güçler içeriden aldıkları güç ile birlikte Abdülhamid Han’ı devirebilmek için hangi ayaklanmaları ve terör eylemlerini ortaya koymuşlar ise bugünde Cumhurbaşkanımız ve devletimiz için aynı yöntemlerle fakat farklı araçlarla, insanlarla ortaya koymaya çalışıyorlar. Bugün bu oyunlar tutsaydı milletimiz o gün yaşadıkları acıyı bugünde yaşayacaklardı. Şunu unutmamız gerekiyor: Devletler liderleriyle birlikte kaybolur, liderler düşerse devlette düşer. Ancak Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı adımlar ve milletimizin korkusuzca mücadelesi ile bugün devletimiz gücünü tüm dünyaya göstermiştir. Allah devletimize, milletimize bir daha böyle bir olay yaşatmasın.

Milletimizin korkusuzca mücadele verdiği 15 Temmuz gecesi 173 sivil vatandaşımızdan 11’i Rizeli vatandaşımızdı. İl bazında baktığımızda önemli bir çoğunluk Rizeliydi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bizim milletimiz vatanına âşık bir millet. Bu aşkla meydanlara çıkan 173 sivil vatandaşımız şehit oldu. Bunlardan 11’i Rizeli hemşerilerilerimiz. İl bazında baktığımızda en fazla bizim hemşerimizin şehit olduğu göze çarpıyor. Özellikle hemşerilerimizin bu darbeye karşı duruşunda verdiği mücadeleyi çok önemsiyoruz. Gerek vatandaşlarımız, gerek sivil toplum kuruluşlarımız hepsi ilk andan itibaren sokaklara çıkmışlar ve fedakârca mücadele etmişlerdir.

Milletimizin yaptığı fedakârlığın bir karşılığı olamaz

İlerleyen zamanda şehitlerimizi anma ve yaralılarımızı onurlandırmak için RİDEF olarak bir program düzenleyeceğiz. Onların yaptığı fedakârlıkların bir karşılığı olmasa da en azından onları onurlandırmak amacıyla böyle bir program yapmayı düşündük ve çalışmalarımıza başladık. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mevla’m inşallah onların şefaatini bizlere nasip eder. Yaralılarımıza da acil şifalara diliyorum.

Rize Belediye Meclisi’nin aldığı karar üzerine Rize Cumhuriyet Meydanı’nın adı 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı olarak değiştirildi. Bu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Yerinde bir karar olduğunu düşünüyorum. Aslında Rize meydanın böylesine eylemlere, toplanmalara ve insanların sosyal hayatını devam ettirebileceği şekilde düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Meydanın isminin değişmesi vesilesiyle de bu konun gerekli merciler tarafından dikkate alınmasını istiyorum.

Yaşanan darbe girişimi sonrası millet olarak herkes meydanlara çıktı. Azınlık bir grup siyasi düşünerek olayların dışında kaldılar. Sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Bizler bu konuya siyasi bir bakış açısıyla yaklaşmamalıyız. Bu yaşananlar devlet, millet çerçevesinde ele alınmalıdır. STK’lar olarak tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz. Ancak yaşanan bu olay siyaseten değerlendirilmemeli ve vatanımız için üzerimize düşen görevleri STK’lar olarak yerine getirmeliyiz.

DİLARA HUT / MÜLÂKÂT


Paylaş


Paylaş